28 Nisan 2013 Pazar

Kendi Kurduğumuz Dünya


Ve bir zaman gelir yalnız kalırsın.İşte o zaman kendinle konuşmaya başlarsın.Kalbinde ne varsa gizlisi saklısı olmadan...Beynin ve kalbin bütün olmaya başlar önce kalbindekileri,istediklerini düşünürsün.Onlara sahip olduğunu ve sahip olunca ne kadar mutlu olacağını düşünürsün.Sonra kafandakiler devreye girer hedeflerin aklına gelir.Onları gerçekleştirmen gerektiğini düşünürsün.Sonra kalbin ve aklındakiler ilerde bir yolda birleşmeye başlar ve o zaman gözlerini kapatırsın ve hayal kurmaya başlarsın.Tüm dünyayı yutarsın o an hayal gücünle ve kendi dünyanı kurarsın.Hedeflerin ve kalbindekiler gerçekleşmiştir.Mutlusundur.Kendini yaşamak istediğin her şeyin tam ortasına koyarsın ve hiçbir şey bozulmayacak gibidir.Ta ki gerçek dünyadan bir ses tüm sessizliği bozana kadar...İşte o an büyük bir sarsılışla tüm dünyan(hayallerin) yıkılır ve bir uykudan uyanır gibi depremin yıktığı dünyanın parçaları altından kalkarsın.Sonuç olarak gözlerini açarsın,tekrar kapamak için ama nafile aynı iştah yerinde yok ve hayal kurmaya bir türlü odaklanamıyorsun.İşte bu yüzden adımlarımızı atmak gerek;tıpkı kalbimizdekilerin ve aklımızdakilerin birleşip hayal dünyamızı oluşturması gibi onları gerçek dünyayla birleştirmek için elimizden geleni yapmalı ve yolumuzu çizmeliyiz.Çünkü eğer diplomat değilseniz hiç bir savaş;savaşmadan kazanılmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder